A-B-C-Ç-D-E-F-G-H-Iİ-J-K-L-M-N-O-Ö-P-R-S-Ş-T-UÜ-VYZ
1- Çaba,çabalama.: Ceht
2- Çabucak gönderme,acele yollama.: İtare
3- Çabuk anlama ve kavrama,zeyreklik.: Zekavet
4- Çabuk aşınmalarını önlemek için ayakkabıların ökçesine çakılan küçük demir parçası.: Nalça
5- Çabuk davranan.: Cevval
6- Çabuk ilerleyen hastalıklar için kullanılan sözcük.: İvegen
7- Çabuk kurumasını sağlamak için boyaya az miktarda katılan madde. : Sikatif
8- Çabuk ve kolay aldatılan kimse.: Aldanç
9- Çabuk yol alan,hızlı giden.: Yürük
10- Çabukluk, hız, sürat : İvinti
11- Çaça da denilen bir balık.: Platika
12- Çad’ın eski başkenti.: Nicamena
13- Çadır kümeleri. : Asarim
14- Çadır uşağı,şeytan tersi ağacı gibi bitkilerden elde edilen bir zamk.: Kasnı
15- Çadır,kanepe örtüsü gibi kumaştan şeylerin yere sarkan kısmı.: Etek
16- Çadırcı.: Hayyam
17- Çağan Irmak’ın bir filmi.: Babam Ve Oğlum:Mustafa Hakkında Herşey:Ulak
18- Çağdaş tiyatroda,hareketli ve duygusal olaylara dayalı bir oyun türü.: Melodram
19- Çağdaş. : Muasır
20- Çağı geçmiş.: Anakronik
21- Çağlar, devirler. : Edvar
22- Çağrı kağıdı,çağrılık,davetiye. : Okuntu
23- Çakala benzer yabanıl bir hayvan.: Karakulak
24- Çakıllı ve bozuk yol. : Naldöken
25- Çakırkanat,çamurcun,cüre gibi adlar da verilen,kanatları mavi hareli ördek türü.: Eğrikoca
26- Çalgı ağızlığı ile pistonu olan,boyundan geçirilerek tutulan,çember biçimli,üflemeli bakır çalgı.: Helikon
27- Çalgı eşliğinde oynamayı meslek edinmiş kadın.: Çengi
28- Çalgı yada ses için bestelenmiş,serbest biçimde parça.: Kapriçyo
29- Çalgıcılara verilen bahşiş.: Alatura
30- Çalgıç,mızrap.: Pena
31- Çalgıç,mızrap.: Tezene
32- Çalgılı meyhane. : Taverna
33- Çalgılı toplantı, eğlenti. : Hındım
34- Çalı bahçe duvarı. : Çit
35- Çalı çırpıdan yapılmış kulübe.: Alacık
36- Çalım.: Afratafra
37- Çalıntı;kaynak gösterilmeden başkasının yapıtından alınan parça;başkasına ait bir telifi,bir güzel sanat eserini kendisine mal etmek.: İntihal
38- Çalışan, gayret eden. : Sai
39- Çalışan,çaba gösteren.: Cahit
40- Çalışkan.: Hamarat
41- Çalışma ilkesi ses ötesi dalgaların yansımasına dayanan ve akustik işaretlerin denizde yayılmasıyla algılamada, ölçmede ve iletişim kurmada kullanılan dinleme aygıtı. : Sonar
42- Çalışma. : Say
43- Çalışmalarında duvar süslemeciliğine önem vermiş 1936 doğumlu ressamımız. : Erol Eti
44- Çalma, hırsızlık.: Sirkat
45- Çam ağacının çiğnenip emilen iç bölümü ve bunu almak için ağacın gövdesine açılan yara , soymuk. : Yalamuk : Zavil
46- Çam ağacından yapılmış su testisi. : Senek
47- Çam kozalağı yada meyve toplamak için dalları eğmeye yarayan ucu çengelli ağaç.: Keğe
48- Çam sakızı. : Reçine : Akma
49- Çam,ardıç,ladin ağaçlarının iğne gibi ince yaprakları. : Pür : İbre
50- Çamaşır leğeni.: Teşt
51- Çamaşır tokmağı.: Tokaç
52- Çamaşır yıkamada kullanılan yassı tokmak. : Tokaç
53- Çamaşırcı ayı denilen, kürkü kıymetli bir hayvan. : Rakun
54- Çamaşırın az kirli ve köpüklü son suyu. : Eprik
55- Çamgillerden,yüksek bölgelerde yetişen,iğne yaprakları kısa,yassı olan,reçineli ve kozalaklı bir orman ağacı. : Köknar
56- Çamur tedavisi. : Paleoterapi
57- Çamur,cıvık.: Lay
58- Çamurcun,eğri koca gibi adlar da verilen ve yurdumuzun sulak alanlarında yaşayan küçük ördek cinsi.: Çakırkanat
59- Çan, çıngırak. : Dera
60- Çanakkale Boğazı açıklarında 1942 de batan ve 39 kişilik mürettebatının tümü ölen Türk denizaltısı.: Atılay
61- Çanakkale Boğazı’nda pek çok deniz kazasının meydana geldiği bir burun.: Nara
62- Çanakkale Boğazında Dumlupınar deniz altısına çarparak, dört Nisan 1953’de batmasına neden olan İsveç yük gemisi. : Naboland
63- Çanakkale ilinde antik bir kent. : Pekote
64- Çanakkale ilinde ünlü bir antik kent.: Assos
65- Çanakkale savaşlarında döktüğü mayınlarla üç düşman zırhlısının batmasını sağlayan gemimiz.: Nusrat
66- Çanakkale yakınında antik bir kent.: Abidos
67- Çanakkale yöresine özgü,çeşitli sebzelerle hazırlanan türlü yemeği.: Şaraşura
68- Çanakkale’de tarihi bir kaplıca.: Kestanbolu
69- Çanakkale’nin Çan ilçesinde bir kaplıca.: Terzialanı
70- Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı bir bucak.: Etili
71- Çanakkale’nin eski adı.: Madytos
72- Çanakkale’nin Ezine ilçesinde bir kaplıca.: Kestanbolu.:Kestanbol
73- Çankırı yöresine özgü bir tür mantı. : Pirhoy
74- Çankırı’nın Çerkeş ilçesinde bir kaplıca.: Kös
75- Çanlar Kimin için Çalıyor, Güneş de Doğar, İhtiyar Balıkçı gibi romanlarıyla tanınmış Amerikalı yazar. : Ernest Hemingway
76- Çanta ve ayakkabı yapımında kullanılan sepilenmiş dana derisi. : Vidala
77- Çanta,eldiven yapımında kullanılan yumuşak deri.: Napa
78- Çapı boyuna göre küçük silindir biçiminde bir tür puro.: Panatela
79- Çapkın.: Hovarda
80- Çapraz düğmeli,ipek yada sırma işlemeli bir tür kısa yelek.: Camadan
81- Çapraz,dolaşık yol.: Lamelif
82- Çarçabuk,anında.: Alaminüt
83- Çaresizlik,mecburiyet,zorunluluk. : Istırar
84- Çarkıfelek bitkisinin tadı kavuna benzeyen meyvesi. : Grenadillo
85- Çarlık Rusya’sında devrimci eylemlere karşı kurulmuş gizli polis örgütü.: Ohranka
86- Çarlık Rusya’sında imparatorluk ailesinin toprak olarak sahip olduğu mülklere verilen ad.: Udel
87- Çarlık Rusya’sında prenslere verilen unvan.: Grandük
88- Çarlık Rusya’sında soylu yada derebeyi.: Barin:Boyar
89- Çarlık Rusya’sında zengin köylülere verilen ad.: Kulak
90- Çarlık zamanında Rus parlamentosuna verilen ad. : Duma
91- Çarmıha giden İsa’ya kötü davrandığı için sonsuza dek yürümeye mahkum edilen efsanevi kişi.: Ahasverus
92- Çarmıkların halat basamakları.: Iskalarya
93- Çarpan balığı. : Trakunya
94- Çarpık,eğri ağız. : Yılık
95- Çarpık.: Çalık
96- Çarşıya,pazara getirilen şeylerden alınan tartı vergisi.: Kantariye
97- Çatal, bıçak takımı yapmakta kullanılan gümüşlü alaşım. : Alfenit
98- Çatı kirişi olarak kullanılan ve kiremitlerin altına döşenen ince tahta, padavra. : Balar
99- Çatı kirişinin yanı.: Palalık
100- Çatı,dam.: Ruf:Roof
101- Çatışkı.: Antinomi
102- Çavuşkuşu,hüthüt.: İbibik
103- Çavuşkuşu,ibibik gibi adlar da verilen bir kuş.: Tarakçın
104- Çay ağzında yapılmış olan balıkçı büğeti. : Karmık
105- Çaygillerden,büyük beyaz pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan,dayanıklı yapraklı bir bitki türü,Japon gülü,Çin gülü.: Kamelya
106- Çayı,soğanı ve tavşanı vardır.: Ada
107- Çayırlarda yetişen ve hayvanlara yedirilen küçük bir bitki.: Nardin
108- Çaykovski’ nin bir bale müziği. : Fındıkkıran
109- Çaykovski’nin son yapıtı olan opera.: Yolanta
110- Çeçenlerin kendi ülkelerine verdikleri ad. : İçkeriya
111- Çek Cumhuriyetinde tarihi bir bölge.: Moravya
112- Çek Cumhuriyetinin plaka işareti.: Cz
113- Çek kronu ile Slovak kronunun kendi dillerindeki adı. Kuron. : Korun
114- Çek para birimi.: Kron
115- Çekici.: Calip
116- Çekik karınlı bir köpek cinsi.: Tazı
117- Çekilen cezalar,işkenceler.: Ukubat
118- Çekilerek balık avlamaya yarayan,genellikle daire şeklinde el ağı. : Trata
119- Çekim ve baskı işlemlerini çok çabuk ve otomatik olarak yapan fotoğraf makinesi.: Polaroit
120- Çekingen.: Muhteriz
121- Çekinik. : Resesif
122- Çekinme, razı olmama. : İba
123- Çekinme,sakınma,korku.: Perva
124- Çekinmeden.: Biperva
125- Çekişme.: Cidal
126- Çekiştirme,gıybet. : Kov
127- Çekme,çekiliş.: Keşide
128- Çekmecelerine çamaşır konulan dolap.: Şifoniyer
129- Çektiri devrinde Osmanlı donanmasında kullanılan kadırga cinsinden bir savaş gemisi türü.: Baştarda
130- Çelik çomak oyununa ve bu oyunda kullanılan değneğe verilen ad. : Met
131- Çelik lamalarla yapılmış bir çerçeve üzerinde dikilen bol ve geniş kadın etekliği.: Krinolin
132- Çelik. : Pulat
133- Çelikkalem takımyıldızının Latince adı.: Caelum
134- Çelimsiz ve biçimsiz kimse.: Cimbakuka
135- Çelişki. : Tenakuz
136- Çello’da denilen telli bir çalgı. : Viyolonsel
137- Çember biçiminde,tellerden yapılma,torbaya benzer,büyük gözlü ağ.: Apoşi
138- Çember ve demir tellerle bağlanmış ticaret eşyası.: Balya
139- Çemberin çevresinin çapına oranını gösteren sayı.: Pi
140- Çemen otu.: Poy
141- Çene altı,gerdan.: Gıdık
142- Çene altı.: Sakak
143- Çene altından bağlanan başörtüsü. : Çelgi
144- Çene yada yanak çukuru.: Gamze
145- Çene yarıştırma. : Talk-Show
146- Çenesi düşük.: Çalçene
147- Çepeçevre.: Fırdolayı
148- Çeper,zar.: Cidar
149- Çerez olarak yenen tahıl kavurgası.: Firik
150- Çerkez mutfağına özgü, içine patates konularak yapılan bir tür gözleme. : Velibah
151- Çerkez mutfağına özgü,bir tür patatesli gözleme.: Velibah
152- Çerkezlerin ulusal destanı. : Nart
153- Çeşitleme.: Varyasyon
154- Çeşitler.: Enva
155- Çeşitli belge ve işlemlere geçerlik kazandırmak , yasanın öngördüğü diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü , belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisi. : Noter
156- Çeşitli tropikal bölgelerde genellikle kuru , sağanaklardan sonra geçici akarsuya dönüşen sel yatağı. : Arroyo
157- Çeşitli malzemelerin yada ayrı cinsten nesnelerin bir araya getirildiği üç boyutlu sanat yapıtı. : Asamblaj
158- Çeşitli acıbakla türlerinden elde edilen zehirli bir alkoloit. : Lupanin
159- Çeşitli ağaçların sütünden elde edilerek kablo yapımında ve dişçilikte kullanılan kauçuğa benzer madde.: Gütaperka
160- Çeşitli amaçlarla kullanmak için tel yada halattan örülerek yapılmış ağ.: Şipka
161- Çeşitli beden hareketleri yapmaya elverişli yükseklikte,iki ayak üzerine tutturulmuş çubuklu jimnastik aracı.: Barfiks
162- Çeşitli biçim ve büyüklükte maşa veya plastik kıskaç.: Pense
163- Çeşitli bitkilerden elde edilen bir tür yumuşak reçine.: Elemi
164- Çeşitli boğanotu türlerinden elde edilen bir alkaloit. : Atizin
165- Çeşitli dans ve oyunlardan oluşmuş sahne gösterisi. : Revü
166- Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri. : Kabare
167- Çeşitli hayvanlarda görülen,insana bulaşan,bulaştığı yerde kara bir çıban yapan tehlikeli bir hastalık türü.: Şarbon
168- Çeşitli kumaşlardan yapılan,içerisine battaniye,yorgan vs eşya konulan özel çanta.: Hurç
169- Çeşitli maddelerden yapılan heykel,vazo gibi zarif küçük süs eşyası.: Biblo
170- Çeşitli malzemelerin sanatsal amaçla bir araya getirildiği ürünlere verilen ad. : Kolaj
171- Çeşitli malzemelerin yada ayrı cinsten nesnelerin bir araya getirildiği üç boyutlu sanat yapıtı.: Asamblaj
172- Çeşitli palmiye ağaçlarından elde edilen bir tür yağ.: Palm
173- Çeşitli sebzelerin yağda soğanla kavrulmasıyla yapılan yemek.: Dible
174- Çeşitli sıvıları taşımakta kullanılan silindir biçiminde,metalden yapılmış büyük kap.: Galon
175- Çeşitli tahıl karışığı.: Çevrinti
176- Çeşitli uluslardan kimseleri barındıran,içinde bulunduran.: Kozmopolit
177- Çeşitli yükleri yukarı çekmek için halattan yapılmış sapan. : İzbiro
178- Çeşitli yüksekliklerdeki havuzların birinden öbürüne akan küçük çağlayan.: Kaskat
179- Çeşitli yüzeyleri istenilen konuma getirmek için kullanılan ölçü aleti.: Suterazisi
180- Çeşme zıvanası. : Masura
181- Çeşme,musluk vs. çevreye sıçramasını veya akıp gitmesini önlemek için konulan delikli taş tekne.: Yalak
182- Çete.: Gang
183- Çevre kirliliğinin yol açtığı sorunları inceleyen bilim dalı. : Molismoloji
184- Çevre.: Etraf
185- Çevreci yeşil barış örgütü.(Kuruluşu: 1971).:Green Peace
186- Çevresi duvar yada çitle çevrilmiş küçük bahçe.: Çevirme
187- Çevresine göre alçakta bulunan.: İngin
188- Çevresini sardığı motife kabartma havasını vermeye yarayan bir tür fisto.: Brode
189- Çevrili girinti. : Alkov
190- Çığlık.: Vaveyla
191- Çıkarı için hileye başvuran kimse,dalavereci.: Aferist
192- Çıkarım.: Tasım
193- Çıkarına göre hareket eden,vurguncu,dalavereci kimse.: Aferist
194- Çıkarma,uzaklaştırma.: Tart
195- Çıkılması güç kayalık yer.: Laçin
196- Çıkış yeri kolaylıkla bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı.: Labirent
197- Çıkış yeri, kaynak, köken. : Orijin
198- Çıkış yeri,çıkak.: Mahreç
199- Çıkma,çıkış,güç.: Huruç
200- Çıkma,ileri gelme.: Neşet
201- Çıkma,meydana gelme.: Neşet
202- Çıkrık veya dişli yardımıyla ağır yükleri kaldırmaya veya çekmeye yarayan bir alet.: Bocurgat
203- Çıkrıkçı çarkı.: Tartura
204- Çılgın Nar Ağacı”, “Görünmez Bir Nisan Ayının Günlüğü” gibi kitapları dilimize de çevrilen ve 1979’da Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan Yunan şair. : Elitis
205- Çılgın, divane. : Şeyda
206- Çılgınca ve aşırı eğlence, toplu seks. : Orji
207- Çılgınca ve aşırı eğlence,toplu seks.: Orji
208- Çınar,meşe,palamut gibi ağaçların meyvesi.: Pelit
209- Çıntar da denilen ve yenilen bir mantar cinsi.: Göbelek
210- Çıplak toprak..Kel. : Daz
211- Çıplak ve Ölü, Geyikli Park ,Celladın Şarkısı, Sert Erkekler Dans Etmez gibi romanlarıyla tanınmış Amerikalı yazar. : Norman Mailer
212- Çıplak,tüysüz.: Cavlak
213- Çıplak. : Üryan
214- Çırak.Öğrenci.: Şakirt
215- Çırılçıplak.: Cascavlak
216- Çırpılmış yumurtayla sade olarak yapılabilen veya içine peynir,kıyma vs katılarak tavada pişirilen bir yemek türü,omlet.: Kaygana
217- Çıtçıt.: Fermejüp
218- Çiçeği,terazisi ve böreği vardır.: Su
219- Çiçeğin dıştan ikinci halkasında bulunan yaprakların hepsi.: Taç
220- Çiçek bozuğu yüz.: Çapar
221- Çiçek demeti. : Buket
222- Çiçek tozu. : Polen : Tal
223- Çiçek tozu.: Tal
224- Çiçek yada yaprak işlemeli süs. : Kırlent
225- Çiçek yetiştirilen veya konulan bir sandığı taşıyan süslü mobilya.: Jardiniyer
226- Çiçek. : Şükufe
227- Çiçekleri halk hekimliğinde kullanılan,çalı görünümlü bir bitki.: Ayvadana
228- Çiçekleri hekimlikte kullanılan ve kökleri kavrularak yenilen bir bitki,sığırdili.: Hodan
229- Çiçekleri katmerli ve mor renkte bir tatula türü.: Navçağan
230- Çiçekleri sinek örümcek gibi kimi böcekleri andıran otsu bir bitki.: Ofris
231- Çiçeksiz bitkilerde üreme organı. : Spor
232- Çift sürerken öküzleri yürütmek için kullanılan , ucuna sivri demir çakılmış uzun değnek. : Üvendire
233- Çift atlı binek arabası. : Karoça
234- Çift direkli ve yelkenli bir gemi.: Keç
235- Çift düğmeli ceket,manto veya elbise.: Kruvaze
236- Çift halkalı bir düğümle bağlanan ve iki kanadı serbestçe sarkan geniş kravat.: Lavaliyer
237- Çift motorlu bir uçak türü.: Karavel
238- Çift öküzlerini yürütmek için kullanılan,ucuna sivri demir çivi çakılmış uzun değnek,gönder.: Üvendire
239- Çift sürmede kullanılan yardımcı hayvan.: Çıvgar
240- Çift,eş,ikiz.: Koşa
241- Çiftçilikte kullanılan bir alet.: Gıldırgıç
242- Çiftçilikte, toprağı işleyerek ürüne ortak olan kimse. : Maraba
243- Çifte demir atıldığında zincirlerin karışmasını önlemek için kullanılan zincir düzeni.: Karamusal
244- Çiftleşme zamanı gelmiş kısrak ya da eşek.: Güre
245- Çiftleşme zamanı gelmiş kısrak yada dişi eşek. : Güre
246- Çiftlik uşağı.: Azap
247- Çiftliklerde çalışacak mevsimlik tarım işçilerini toplayan,işçilerle çiftlik sahibi arasında aracılık yapan kişi.: Elci
248- Çiğ balık dilimleriyle,deniz ürünleriyle v.s. süslenmiş yada yosun yaprağına sarılmış sirkeli pirinç topakçığı.: Suşi
249- Çiğ sütle yoğurt karıştırılarak,pişirmeden yapılan bir yiyecek.: Köremez
250- Çiğdem. : Mahmur Çiçeği
251- Çikolata ile yapılan bir çeşit tatlı.: Sup
252- Çikolata,şeker,su yada sütle yapılan sıcak içecek.: Şokola
253- Çile durumundaki ipliği yumak yapmak veya masuraya sarmak için,üzerine geçirilen kafes dolap biçimindeki hafif ve bir eksen üzerinde dönen araç.: Elemge
254- Çimenlik,bahçe.: Çemenzar
255- Çimento yapımında fırından ezilmeden çıkarılan pişirme ürünü.: Klinker
256- Çimentoyla yapılan kalın su borusu.: Künk
257- Çimlenmiş buğdayın kaynatılmasıyla yapılan bir tür yemek.: Uğut
258- Çin ayısı. : Panda
259- Çin denizinde ve Hint denizinde görülen güçlü tropikal siklon.: Tayfun
260- Çin Devlet görevlisi. : Mandarin
261- Çin düşüncesinde dişi ilke : Ying
262- Çin felsefesinde doğru yolu yada cennetin yolunu belirten temel kavram. : Tao
263- Çin felsefesinde eril,gök,aydınlık,etkin ve delici olarak düşünülen ilke. : Yang
264- Çin filolojisi.: Sinoloji
265- Çin gongu. : Tamtam
266- Çin gülü. : Kamelya
267- Çin Halk Cumhuriyeti’nde bir ırmak.: İrtiş
268- Çin kirazı denilen ve nemli topraklarda yetişen bir meyve.: Liçi
269- Çin kökenli, bol tüylü, başı aslan başına benzeyen refakat köpeği. : Çov-Çov
270- Çin müziğine özgü bir tür flüt.: Di
271- Çin müziğine özgü dört veya beş telli lavta. : Pipa
272- Çin ve Japonya’da oynanan bir strateji oyunu. Çin satrancı. : Go
273- Çin,Japonya gibi Uzakdoğu ülkelerindeki tapınaklara verilen ad. : Agoda
274- Çin,Vietnam,Malezya’da yetişen ve lifleri dokumacılıkta kullanılan değerli bir bitki.: Rami
275- Çin’de Buda’ya verilen ad. : Fo
276- Çin’de yetişen ve meyvelerinden kurutucu bir yağ elde edilen ağaç. : Tung
277- Çin’in eski para birimi.: Tael
278- Çin’in para birimi. : Yuan
279- Çin’in plakası.: Tj
280- Çin’in Sinkiang bölgesinde bir göl.: Ebi
281- Çinakoptan büyükçe lüfer. : Sarıkanat
282- Çingene çadırı.: Çergi
283- Çingene çocuğu. : Şopar
284- Çingene.: Kıpti : Roman: Çigan
285- Çini yada porselen eşyanın sırlama işlemi öncesinde pişirilmesi.: Hamlama
286- Çini yapan usta ve sanatçılara eskiden verilen ad.: Kaşiger
287- Çinko banyosu. : Galvaniz
288- Çinko, bakır ve nikelden yapılan, gümüşü andırır bir alaşım.: Mayşor. : Alman Gümüşü
289- Çinko.: Tutya
290- Çinkonun başlıca cevherlerinden biri olan doğal çinko sülfür.: Blend
291- Çinli kadınların iki bin yıldır kendi aralarında konuştukları özel dile verilen ad.: Nuşu
292- Çinlilerin bir uzunluk ölçüsü. : Li
293- Çipura balığının boyu 10 cm. ye kadar olan gençlerine verilen ad. : Lidaki
294- Çirişli bir çeşit parlak bez.: Ketal - Tegal
295- Çirkin huy. : Enir
296- Çirkin, huysuz. Kuru, sıska. : Kaknem
297- Çirkin, kaba. : Sakil
298- Çiroz durumundan çıkarak yağlanmaya başlamış olan uskumru.: Lipari
299- Çirozdan büyük uskumru.: Lipari
300- Çirozname adlı şiiriyle tanınmış Fransız şairi. : Cros
301- Çit yapmakta kullanılan büyük kızak.: Söven
302- Çit, perde. : Ör
303- Çit.: Çeper
304- Çit.: Barı
305- Çitlembik ağacına verilen bir başka ad.: Merlengeç: Melengiç
306- Çitlembik ağacının çiçeği.: Bediren
307- Çivit rengi.: Nili
308- Çivit renginde koyu mavi.: Nilgün
309- Çiy, kırağı. : Jale : Şebnem
310- Çizgi kod;verilerin optik okuyucular tarafından okunabilecek şekilde temsil edilmesini sağlayan bir kod çeşidi;bu kodda değerler değişen kalınlıktaki çubuklarla ifade edilir ve özellikle etiketleme,mal dökümü,kitapların kodlanması gibi işlerde kullanılır.: Barkod
311- Çizgi. : Hat
312- Çizgileri olan kumaş.: Reye
313- Çizgilerin,yüzeylerin,katı cisimlerin birbirine rastlayıp kesiştikleri yer.: Arakesit
314- Çizgilerle ilgili olan.: Lineer
315- Çizilerek veya oyularak açılan kertik. : Çetele
316- Çizim yapmak için kullanılan çini mürekkepli kalem.: Rapido
317- Çizme içine konacak biçimde yapılmış küçük kitap. : Huffi
318- Çizmenin,potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelikten yapılmış parça.: Mahfuz
319- Çoban düdüğü denilen keskin kokulu bir bitki. : Meyhaneci Otu
320- Çoban düdüğü,meyhaneci otu gibi adlar da verilen ve kökü halk hekimliğinde kullanılan bir bitki.: Azaron
321- Çoban düdüğü. : Tike
322- Çoban köpeği.: Karabaş
323- Çoban püskülü de denilen süs bitkisi,dikenli ağaççık. : Işılgan
324- Çoban türküsü. : Kayabaşı
325- Çoban yamağı anlamında kullanılan yöresel bir sözcük. : Çona
326- Çoban yastığı da denilen,gri yeşil renkli ve tüylü bir bitki.: Peren
327- Çoban yıldızı,Venüs.: Çolpan
328- Çoban yıldızı. : Kervankıran
329- Çoban.: Rai
330- Çobanaldatan’da denilen bir kuş.: Keçisağan
331- Çobanların çaldığı ıslık.: Asadolu
332- Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz,kolsuz,keçeden üstlük : Kepenek
333- Çocuğu kundaklama. : Beleme
334- Çocuk eğitmeni. : Mürebbiye
335- Çocuk hastalıkları ile ilgili bilim dalı. : Pediatri
336- Çocuk oyunlarında kale olarak kullanılan çukur.: Mele
337- Çocuk,bebek.: Çağa
338- Çocukbilimci.: Pedolog
339- Çocuklar, torunlar. : Furu
340- Çocuklarda kalsiyum ve fosfor eksikliğinden ileri gelen kemik hastalığı.: Raşitizm
341- Çocuklarda ve yeni yetmelerde görülen kemik uçları hastalığı: Epifizit
342- Çocuklarda,karın şişmesiyle beliren bir hastalık.: Kırba
343- Çocukları korkutmak için kendisinden söz edilen bir yaratık,umacı,hayalet.: Karakoncolos
344- Çoğaltan,artıran.: Zait
345- Çoğu çadır bezinden yapılmış güneş ve yağmurdan koruyan perde.: Tente
346- Çoğu günlük yaşamdan alınmış esprilere dayalı karikatürleriyle tanınmış,1947 doğumlu çizerimiz.: İsmail Gülgeç
347- Çoğu hayvanın kanında,omurgalılarda alyuvarlarda bulunan ve dokulara oksijen taşıyan protein.: Hemoglobin
348- Çoğu ipek bir çeşit uzun,süslü üst giysisi.: Kaftan
349- Çoğu karcığar veya ağırlama makamında,kıvrak ve şen oyun havası.: Köçekçe
350- Çoğu kıldan dokunmuş büyük çuval.: Harar
351- Çoğu zaman romdan ve çeşitli öğelerden yapılan bir içki. : Punç
352- Çoğulculuk.: Plüralizm
353- Çoğunluğu Türk soyundan olan ve Polonya topraklarında oturan Musevi topluluğu.: Karaimler
354- Çoğunlukla açık renkli,camsı saydam ile yarı saydam arası gevrek kristaller halinde bulunan yaygın bir feldspat mineralleri dizisi üyelerinin ortak adı.: Plajiyoklaz
355- Çoğunlukla akaryakıt gibi sıvı maddeleri taşımada kullanılan silindir biçiminde,metalden büyük kap. : Galon
356- Çoğunlukla bakırdan yapılmış küçük kova.: Bakraç
357- Çoğunlukla bir direkli,randası olan,ince gövdeli hafif bir tür spor yelkenli.: Kotra
358- Çoğunlukla bir kütleyi çok daha küçük bir kütle yardımıyla tutmaya yarayan alet.: Baskül
359- Çoğunlukla boyacılıkta kullanılan,petrol türevlerinden bir çeşit mineral yağ.: Neft
360- Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan,keten veya ipek karışımı bir kumaş.: Damasko
361- Çoğunlukla gözün iç basıncının çoğalmasıyla kendini gösteren,körlüğe sebep olabilen bir göz hastalığı.: Glakom
362- Çoğunlukla hidrojen veya helyumla şişirilmiş güdümlü balon.: Zeplin
363- Çoğunlukla imaretlerde yoksullara verilen kepekli undan yapılmış pideye benzer bir tür ekmek.: Fodla
364- Çoğunlukla kağıda kabartma,çukur yada düz bir kalıpla basılan sanatsal resim.: Estamp
365- Çoğunlukla kahverengi demir karbonat bileşimli, demir cevheri.: Sideroz
366- Çoğunlukla manzum,sonuçta ahlaki bir ders çıkarılan alegorik öykü.: Fabl
367- Çoğunlukla patatesten yapılan bir içki.: Şnaps
368- Çoğunlukla sıcak ülkelerde görülen,bir cins sivrisinek aracılığı ile bulaşan,tene sarı bir renk veren,ateşli bir hastalık. : Sarıhumma
369- Çoğunlukla tatlı sularımızda ve bazı tatlı su göllerimizde yaşayan üç kemikli balık türünün ortak adı.: Kepenezbalığı
370- Çoğunlukla yemek pişirmekte kullanılan,içinde ızgarası bulunan,ayaklı ve taşınır ocak.: Maltız
371- Çoğunlukla yumurtalı hamurdan yapılan çubuk.: Grissini
372- Çoğunlukla yüzey sularından yoksun mağaralarla ve yer altı ırmaklarıyla örülü kıraç ve kayalık arazi. : Karst
373- Çok acıklı olay.: Haile
374- Çok anlamlı bir kelimeye her defasında başka bir anlam yükleyerek birbirine yakın birkaç yerde kullanma. iyi anlamını kullanır gibi görünerek kötüsünü öne çıkarma: Cinas
375- Çok aromalı yaprakları baharat olarak kullanılan otsu bir bitki.: Sater
376- Çok aşağı,en alt düzeyde.: Edna
377- Çok az kaldı anlamında bir sözcük.: Ramak
378- Çok bağışlayıcı,merhamet eden ve bağışlayan anlamında Allah’ın sıfatlarından biri.: Gafur
379- Çok bağışta bulunan” anlamında eski sözcük. : Minam
380- Çok bağnaz bir Musevi topluluğu. : Hasidler
381- Çok bantlı,duruk imgelerin sıkıştırılarak kodlanması ve yeniden elde edilmesini öngören uluslar arası grafik standardı.: Jpeg (Joint Photographies Expert Group)
382- Çok beyaz.: Apak
383- Çok bilinen bir sözü veya atasözünü biraz değiştirip eklemeler yaparak güncel sorunları belirten cümle.: Laforizma
384- Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir çeşit ince kumaş. : Krep
385- Çok büyük,ulu.: Celil
386- Çok büyük,ulu.: Mecid
387- Çok cahil,çok bilgisiz olan.: Eçhel
388- Çok çirkin ve sakil.: Ukubet
389- Çok değerli bir akvaryum balığı. : Koi
390- Çok derin hissedilen sevgi yada gönül bağı.: Garam
391- Çok durgun deniz ve hava.: Bonaça
392- Çok ekşi,sert,iri çekirdekli bir erik türü.: Çakal Eriği
393- Çok eski bir geçmişi olan ve kimi Şinto törenlerinde yapılan dinsel Japon dansı. : Kagura
394- Çok eski bir tarihi anlatır. : Fi
395- Çok eskiden savaş gemileri,daha sonraları uzun yıllar balıkçı tekneleri olarak kullanılan kıç kısmı yuvarlak ahşap tekneler.: Gulet
396- Çok esnek bir kumaş cinsi. : Likra
397- Çok eşlilik.: Poligami
398- Çok gizli.: Ektem
399- Çok güneş alan yer.: Günaç:Güneç
400- Çok güzel çiçekleri olan zehirli bir bitki.: Zakkum
401- Çok güzel el yazısı yazan sanatçı.: Hattat
402- Çok güzel,en güzel.: Ahsen
403- Çok hızlı gidebilen bir tür keşif gemisi. : Skavut
404- Çok hücreli canlılarda hücrenin belli evrelerden geçerek çoğalması.: Karyokinez
405- Çok iğneli olta takımı. : Çapari
406- Çok iğneli uzun balık oltası. : Paraka
407- Çok ince bir yün (kumaş) cinsi. : Kaşmir
408- Çok ince gözenekli pamuk,ipek veya sentetik dokumadan yapılmış perde.: Tül
409- Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç,pekmez toprağı.: Marn
410- Çok ince toz tanesi.: Tozan
411- Çok ince ve çok seyrek muslin yada pamuklu bez. : Adatis
412- Çok ince ve gözenekli pamuk,ipek veya sentetik dokumadan yapılmış perde.: Tül
413- Çok iri bir kertenkele türü. : Varan
414- Çok iri ve kaba şey. : Lenduha
415- Çok iri ve zehirsiz bir yılan. : Boa
416- Çok kahreden,acımayan.: Kahhar
417- Çok karılılık.: Polijini
418- Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet.: Şurup
419- Çok kepekli un. : Paspal
420- Çok kocalılık.: Poliandri
421- Çok kokulu bir tür kahve. : Moka
422- Çok kollu çengel.: Kazayağı
423- Çok küçük doğranmış et,domates,biber ve soğanın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan yemek.: Tantuni
424- Çok küçük gözlü kimse. : Kenegöz
425- Çok küçük taneli fasulye.: Cilban
426- Çok olma durumu,çokluk.: Kesret
427- Çok öfkeli.Kötü ve korkunç cin. : İfrit
428- Çok övünen. : Fahur
429- Çok özleyen,iştiyaklı.: Müştak
430- Çok parlak.: Ber
431- Çok pullu,gümüş renkte,beyaz etli bir balık.: Kefal
432- Çok rüzgarlı yer.: Tozkoparan
433- Çok sabırlı.: Sabur
434- Çok sayıda ekran üstünde aynı anda ya da art arda yapılan görsel-işitsel gösterim.: Mültivizyon
435- Çok sayıda kıvrımlı ve derin sel yataklarıyla kesilmiş ve aşındırılmış,iç içe geçmiş keskin tepelerden oluşan arazi.: Kırgıbayır
436- Çok sayıda satıcıya karşılık az sayıda alıcının bulunduğu piyasa.: Oligopson
437- Çok sert bir porfir türü mermer.: Somaki
438- Çok sesli müzikte bir beste.: Füg
439- Çok seslilik.: Polifonik
440- Çok sevilen kimse ya da şey. : İdol
441- Çok sıcak ve kuru bir rüzgar.: Fön
442- Çok sık dokulu ve sert bir seramik hamuru türü.: Gre
443- Çok sıkı kapanan bir fermuar türü.: Zip
444- Çok sıkıştırılmaktan yada çok sıkı doldurulmaktan katılaşmış olan.: Tıkız
445- Çok süslü giyinen ve modaya düşkün olan kadın.: Koket
446- Çok şey bilen,her şeyden anlayan.: Hezarfen
447- Çok şık, güzel giyimli. : Apiko
448- Çok şiddetli ve çevrintili bir yel. : Kasırga
449- Çok tanrıcılık. : Paganizm
450- Çok tanrıcılık.: Politeizm
451- Çok tanrılı dinden olan kimse. : Pagan
452- Çok taşlı, çakıllı toprak. : Por
453- Çok tatlı bir kayısı çeşidi. : Şekerpare
454- Çok tehlikeli ve yırtıcı bir köpek balığı türü. : Harharyas
455- Çok uçta,kenarda veya uzakta bulunan.: Ücra
456- Çok uzak anlamında eski bir sözcük.: Aksa
457- Çok uzun boylu ötücü bir kuş.: Lir Kuşu
458- Çok uzun tekstil lifi. : Filament
459- Çok uzun ve çok dar yarış kayığı.: Skif
460- Çok uzun ve kıvrık boyunlu bir su kuşu. : Kuğu
461- Çok üşümek.: Buymak
462- Çok ve çabuk üşüyen,ateş başından ayrılmak istemeyen kimseye halk dilinde verilen ad.: Ütelek
463- Çok verimli,bol,eksiksiz.: Ongun
464- Çok verimli,gür.: Feyyaz
465- Çok yakışıklı,çok güzel. Vücut yapısı gösterişsiz. : Keleş
466- Çok yargıçlı mahkemelerde,mahkeme başkanlığı yapan yargıç.: Reis
467- Çok yetenekli bir hatip olan Atinalı siyaset adamı. : Kleon
468- Çok yırtıcı bir deniz balığı.: Murana
469- Çok yiyen,obur.: Hıra
470- Çok yorulmak. : Telesimek
471- Çok yüce.: Ulya
472- Çok yüksek sıcaklıkları ölçmeye yarayan alet: İrometre
473- Çok zaman tahıl, kepek ve keten tohumu karışımından oluşan at yemi. : Maş
474- Çok zayıf.: Kadit
475- Çokluk,sıklık,yoğunluk.: Kesafet
476- Çokluk. : Kesret
477- Çoktan seçmeli bir test sorusunda yanlış seçenek.: Çeldirici
478- Çoluk çocuk.: Bark
479- Çorak Ülke”, Dört Kuartet” gibi yapıtlarıyla modern şirin öncülerinden biri olan ve 1948 Nobel ödülünü kazanan ünlü İngiliz şair ve oyun yazarı. : Eliot
480- Çorak,çamurlu,verimsiz toprak.: Kepir
481- Çorapları diz altında yada üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ. Çorap bağı: Jartiyer
482- Çorba gibi yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sosa verilen ad.: Meyane : Miyane
483- Çorba gibi yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos.: Meyane
484- Çorba yapmaya yarayan mayalanmış yoğurtlu hamurun kurutulup ufalanmışı.: Tarhana
485- Çoruh ırmağının eski çağlardaki adı.: Boas
486- Çoruh ırmağının kolu olan bir akarsu. : Salaçor
487- Çorum bezi de denilen ve geleneksel el tezgahlarında dokunan bir tür bez.: Kenefi
488- Çorum ilinde bir kanyon.: İncesu
489- Çorum ilinde,Hitit Uygarlığını aydınlatan ünlü höyük.: Alacahöyük
490- Çorum iline özgü,un ve pekmezle yapılan bir helva.: Karaçuval
491- Çorum’da Boğazköy adıyla da bilinen antik yerleşme.: Hattuşa
492- Çorum’da,Hititler döneminde yapılmış açık hava tapınağı.: Yazılıkaya
493- Çorum’un Mecitözü ilçesinde bir kaplıca. : Beke
494- Çorum-Ortaköy yakınlarında ortaya çıkarılan, Hitit devletinin ikinci büyük kenti. : Şapinuva
495- Çorumun Alaca ilçesinde ünlü bir höyük. : Eskiyapar
496- Çökelek, taze soğan ve zeytinyağıyla yapılan bir tür salata. : Avukma
497- Çökelme.: Sedimentasyon
498- Çökme,gerileme,alçalma.: İnhitat:İnhitad
499- Çöküntü hendeği.: Graben
500- Çöl Arapları. : Urban
501- Çöl bölgelerinde bazı çukurların tabanını kaplayan tuzlu ve killi toprak.: Takır
502- Çöl bölgelerinde yaşayan bir sürüngen türü. : Skink
503- Çöl bölgelerinin yanı başında yer alan, çalı ve kurakçıl ağaççıkların oluşturduğu bitki topluluğu.: Çaparal
504- Çöl.: Sahra.:Beyaban:Tih
505- Çölde fırtına sonucu tepecikler halinde yığılan kum kütlesi.: Kaur
506- Çölde işaret için konulan taşlar. : Aram
507- Çöllerde veya deniz kıyılarında rüzgarların yığdığı kum tepesi. /Buzul : Eksibe:Kumul
508- Çömleğin küçüğü.: Üzlük
509- Çöp ve süprüntü dökülen yer,çöplük.: Mezbele
510- Çöplerin bilimsel yollarla incelenip sınıflandırılması.: Garboloji
511- Çözgü veya atkının kumaş yüzeyi üzerinde,kendiliğinden desen oluşturduğu her tür kumaş.: Fasone
512- Çözgü. : Eriş : Arış
513- Çözgüsü ipek veya sentetik elyaf,atkısı kalın pamuk veya yün olan kumaş. : Bengalin
514- Çözücü.: Dekoder
515- Çözülmesi kolay eğreti düğüm,ilmek.: İlmik
516- Çubuk biçimine getirilmiş kömürden oluşan bir resim malzemesi.: Füzen
517- Çubuk veya kamıştan yapılmış bağ ve bahçe kulübesi.: Huğ
518- Çubuklu çizgileri olan kumaş.: Reye
519- Çuha kumaşının sarıldığı top.: Pastav
520- Çuhadan yapılmış ucu kıvrık , uzunca külah. : Berete: Barata
521- Çuka balığı. : Çiga Balığı
522- Çukur yer.: Esik
523- Çukurova’da antik Kilikya kenti ve kalesi.: Anazarba
524- Çukurova’da zengin bir kuş yapısına sahip olan göl.: Akyatan
525- Çukurova’yı İç Anadolu’ya bağlayan karayolu geçidi. : Gülek
526- Çulara da denilen ve yurdumuzun denizlerinde de yaşayan bir balık.: Kobar
527- Çulluk. : Bekas
528- Çuval olarak kullanılan kendirden veya kenevirden yapılmış seyrek bez.: Kanaviçe
529- Çuvaldızla iş yapanların,avuçlarını korumak için ellerine geçirdikleri demirli kayış.: Kefne
530- Çürük,temelsiz,asılsız,geçersiz.: Batıl
531- Çürümüş meyve.: Cozalak
532- Çürütülmüş tütünden yapılan ve buruna çekilen keyif verici toz.,burun otu.: Enfiye
A-B-C-Ç-D-E-F-G-H-Iİ-J-K-L-M-N-O-Ö-P-R-S-Ş-T-UÜ-VYZ
Bookmarks